Mustafa Kemal, sosyal ve siyasî değişimlerinneticelerinin alınmaya başlandığı bir zaman ve mekânda doğmuş, modernleştirmeyigerçekleştiremeyen milletlerin bağımsızlığını elde edemeyeceklerini görmüştür.
30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi,Osmanlı Devleti'nin idam fermanı olmuş ve mütarekenin uygulanması ile Türkmilletine kendi imkânlarıyla direnmekten başka çare bırakmamıştı. Vatan venamusun muhafaza edilmesi amacıyla ülkenin muhtelif yerlerinde askerî vesilahlı direniş teşkilâtları oluşturulmuş, kongreler toplanmış, Anadolu halkı, tarihinakışını doğru yorumladığı ve Türk halkının gerçek arzu ve eğilimini anladığınadireniş ve kurtuluş hareketinin bizzat kendisinin idare etmesinin mecburîolduğuna inanan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başkaldırmıştı.
Meclis-i Mebusan, Misâk-ı Millî'yi meşrutiyetçi vebarışçıl bir talep olarak onaylamış ancak, 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgaledilmesiyle İngilizler tarafından bütün kurumlar ele geçirilmişti.
Heyet-i Temsiliye tarafından fiilî bir hükümetolarak millî irade ele alınmış millî ve mahallî kongrelerde alınan kararlartitizlikle yerine getirilip, “Geçici Hükümet” görevi ifâ edilmiş ve 19 Mart1920 tarihli “İntihâbât Tebliği” nin yayınlanmasıyla yeni bir yapının vücudagelişine giden hukukî yol açılmıştı.