Türk kadınının İslamiyet öncesi dönemde aile hayatı, sosyal yaşam ve siyasi hayata dair konumuna bakıldığında kadınların erkeklerin yanında yer aldığını görmekteyiz. Aile içerisindeki düzeni sağlamakla birlikte siyasi hayatta da devlet işlerinde görev almış ve yabancı ülkelerin diplomatlarının ziyaretlerinde dahi yönetici olan Hanlar eşini bu misafirlerle tanıştırarak devlet bünyesinde Hatunların da söz sahibi olduğunu hatta yetki sahibi olduğunu da göstermiştir. X. yüzyılda Çin ziyaretinde bulunan bir seyyahın Uygur Han’ı ile görüşme yaptığı sırada bu siyasi içerikli görüşmede Uygur Hanı’nın eşinin de bu ortamda bulunması yukarıda ifade ettiğimiz durumun bir göstergesidir. Dede Korkut hikâyelerinden biri olan “Bamsı Beyrek” öyküsünde evlenecek bir gencin istediği kızı babasına tarif etmesi bizlere İslamiyet öncesi Türk kültüründe kadının yapmakta serbest olduğu birçok alanla ilgili bilgi vermektedir.