1884 yılında Balıkesir’de doğan Ömer Seyfettin Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır ve Türkçülük akımına yön veren isimlerin de başında gelir. Yeni Lisan anlayışına öncülük eden yazarlar arasında yer alan Ömer Seyfettin; edebiyatımıza, özellikle edebî yazın türlerinden hikâyenin gelişmesinde büyük katkı sağlayan önemli eserler ortaya koymuştur. Otuz altı yıllık kısa ömrünün son üç yılına çok sayıda hikâye sığdırmıştır. Hikâye konularını günlük olaylardan, hatıralardan, tarih, masal ve efsanelerden alan hikâyeler kaleme almıştır. Ömer Seyfettin, çoğu zaman basit ve gündelik olaylardan yola çıkar. Akıcı ve etkili anlatımla hikâyelerine eşsiz bir zenginlik kazandırır. Kullandığı sade dil, akıcı ve duru anlatım bugün de keyifle okunmasının temel sebeplerindendir. “Primo Türk Çocuğu” adlı öyküde, Kenan Bey; Selânik’e ilk gittiği günlerde Türklüğü ve Türk adetlerini pek de benimsemediği için bir Batılı gibi yaşamaya çalışır. Bir gün, Türkleri hiç de kabullenemeyen İtalyan bir kadınla evlenir. Bu evlilikten Primo adlı çocukları dünyaya gelir. Türklüğün ve Türkçenin öneminin vurgulandığı bu eserde, Primo’nun yaşadığı dönüşümlere tanık olacaksınız.