Tuna nehri, Avrupa başkentlerini nazlı nazlı dolanarak Karadeniz'e ulaşır. Nazlı nazlı akan Tuna'yı “akmam” diye dillendiren, Osmanlı için sonun başlangıcı olan, bir kaç kuşak öncesinin “93Harbi” diye hatırladığı ve hafızalarda derin izler bırakan, Tuna'nın sularını kırmızı gelincik tarlasına çeviren savaşın kızıllığıdır, Plevne Savunması'dır. Plevne Kalesi'ni gücünün sonuna kadar savunarak adını dünya askeri tarihine altın harflerle yazdıran Gazi Osman Paşa'nın destanlaşan tutumudur. Bu azim ve direnişe karşı Tuna ondan yana çıkmış, “akmam” demiş, zorluk çıkarmak istemiş, Türk'ten yana tavır koymuştur. Tuna ile Osman Paşa, Tuna ile Plevne özdeşleşmiştir. Gökte ay ile yıldız bu kan kırmızısına yansıyınca, bu onuru taşıyan bir bayrağın geçmiş ve gelecek nesillere rengini nereden aldığını haykıran gururunu mağrur paylaşır Tuna, ''akmayarak'', Türk'ten yana çıkarak!..
Prof. Dr. Melek ÇOLAK