Elinizdeki bu çalışma, Anadolu’nun tarihî ve kültürel dokusunu şekillendiren en önemli unsurlardan biri olan Alperenlerin kurdukları tekke ve zâviyelerin, özelliklede Ahlat örneği üzerinden ayrıntılı bir incelemesini sunmaktadır. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Ahlat, yalnızca stratejik konumuyla değil, aynı zamanda ilim, irfan ve maneviyat merkezi oluşuyla da ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda, bölgedeki tekkeler ve zâviyeler hem dinî hem de sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olarak toplumun gelişiminde büyük rol oynamıştır.
Çalışmanın ortaya çıkış sürecinde, Osmanlı arşiv defterlerinden mezar taşlarına, kitabelerden aile şecerelerine kadar pek çok farklı kaynaktan yararlanılmıştır. Amaç yalnızca kurumların tarihsel seyrini aktarmak değil, aynı zamanda onların sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarını da görünür kılmaktır. Bu yönüyle eser, yalnızca tasavvuf tarihi açısından değil, aynı zamanda Anadolu’nun sosyal yapısını anlamak bakımından da kıymetli bir katkı sunmaktadır.