Enver Konukçu, 1944’de Bolu’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Düzce’de tamamladı. 1962’de İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne girdi. 1968’de Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’ne Tarih Asistanı olarak tayin edilen Enver Konukçu, 1972’de “Kuşan ve Ak hunlar Tarihi” tezi ile doktor, 1978’de “Kalaç Sultanlığı” tezi ile de Doçent oldu.1988’de Profesörlüğe yükseldi. Enver Konukçu, 1972 yılında Pakistan Karaçi Üniversitesi İslamic Depertment’da “Indo-Turcica” alanında araştırmalar yaptı.
Iğdır-Oba; Kars, Subatan, Erzurum-Alaca ve Yeşilyayla’da Ermenilerin öldürdüğü Türklere ait toplu mezarları tespit ederek ilim âlemine sundu. Halen Atatürk Araştırma Merkezi ve Unesco ve Milli Komite üyesidir. Erzurum ve Doğu Anadolu, Bolu ve Hind-Türk Münâsebetleri konusunda makale ve eserleri mevcuttur. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Değerli Hocamızın Tarihin hemen hemen her alanı ile ilgili, birçok yazısı bulunmaktadır. Aşağıda vermeye çalıştığımız yayın listesi ulaşabildiğimiz yayınlar olup, hocamızın bazı yerel dergi ve gazetelerdeki yazıları da bu listeye eklenmemiştir.
Enver Konukçu, çok çalıştı ve üretti, günümüzde Türkiye’nin değişik üniversitelerinde görev yapan yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Bu anlamda tarih bilimine; Hindistan, Selçuklu, Osmanlı ve özellikle Erzurum başta olmak üzere Doğu Anadolu ve Kafkasya tarihine ciddi katkılar yaptı ve yapmaya devam etmekte.
Biz öğrencileri hocamın bilimine, kişiliğine ve bizlere verdiği emeğe saygı olarak onun hakkındaki bu armağan kitabı hazırlamayı kendimize bir borç bildik. Özellikle Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut ve Prof. Dr.Salim Cöhce hocalarımın destek ve teşviki ile ben ve arkadaşım Prof. Dr. Enis Şahin bu işin sorumluluğunu üzerimize aldık.
Armağan kitabı hazırlığı hakkında yaptığımız duyuruya hocamın arkadaşları, meslektaşları ve öğrencilerinden büyük bir ilgi oldu. Biz burada ilgili kurullarımızdan geçen 64 makale ve hatıra yazısını yayınlıyoruz. Elbette bu armağan kitabı hocam için yeterli değil, bizler çalışarak daha iyilerini ilerleyen yıllarda yapacak ona layık olmaya, verdiği emekleri boşa çıkarmamaya çalışacağız. Çalışmaktan başka yaşam biçimi olmayan bir hocanın, öğrencilerinden beklentisi de bu olsa gerek.