"Sanıyorum 1952 veya 53. Hava sıcak, rüzgârlı. Samyeli esiyor. Adnan Bey gözleri dalgın, yüzü sapsarı elimi tuttu, titrek sesle:
İçim yanıyor Samet, içim yanıyor dedi, bu rüzgâr şimdi Anadolu'yu kavuruyor. Bilirim köylünün bu yel estikçe içine düştüğü kederi! Toprak kurumakta, kısacık ekinler sararmaktadır. Duadan başka hiçbir şey yapamazlar!
Yüzüne baktım, gözlerinden yanaklarına sessiz yaşlar süzülüyordu."
Samet Ağaoğlu, Arkadaşım Menderes, İstanbul 1967, s. 34.