“Bir ülkede iyi gitmeyen bir şeyler varsa hele hele o iyi gitmeyen unsurun temelinde o ülke insanının zihniyeti yatıyorsa orada ciddi manada bir eğitim problemi var demektir.
Bugün ülkemizin içinde bulunduğu bu izahı zor ahlaki bozukluğun temelinde, anlaşılmaz bir şekilde tahrif edilmiş, yıpratılmış, özünden uzaklaştırılmış eğitim politikaları yatmaktadır.
İnsanı hayata hazırlayan, ona kişilik kazandıracak olan öğretmenin hatasının telafisi mümkün değildir.
Bir öğretmeni tanımak istiyorsanız öğrencisine, öğrenci hakkında fikir sahibi olmak istiyorsanız öğretmenine bakın
Devrim, adı altında devrilen değerler; çağdaşlık, adı altında çağ dışı evrimler; ahlaksızlığı medeniyet olarak lanse eden medeniyetler; nihayetinde çalan, çırpan, vuran, kıran bir nesil.
Milletimizin içinde bulunduğu buhranlar anaforundan çıkması, yok edilen bir neslin yeniden dirilişi, kaybolan asl-i cevherin yeniden dönüşü ancak ve ancak İLİM-İMAN şuurunu beynine, ruhuna, gönlüne, yüreğine, hayatına hâkim kılan ve bu düsturlarla nesil yetiştiren eğitimcilerle mümkündür.”