18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da bilimsel ve kültürel gelişmelerin etkin bir baskı oluşturması nedeniyle, Müslüman düşünürler,zirveye ulaşmış bir medeniyet tecrübesine sahip manevî birikimlerini yeniden canlandırma çabası içerisine girmişlerdir. İslami modernizmin önemli simgelerinden Afgani-Abduh çizgisinde yer alan Ferid Vecdi, Batı medeniyetinin meydan okumasına karşı, İslam medeniyetinin alternatif hatta tek medeniyet olduğunu ortaya koymaya çalışan bir düşünürdür.
Ferid Vecdi, peygamberliğin gerçekliği ve vahyin imkânına dair aklî delillerin yanında, ilham, hipnotizma ve manyetizma gibi bazı deneysel uygulamalar sonucu elde edilen delillerle, nübüvvet ve vahyin bilimsel yoldan da kanıtlanabileceğini ileri sürerek farklı bir yaklaşım sergilemiştir