Bir çok jeopolitik teoride dünyanın merkezi yada merkezin periferi olarak kabul edilen Doğu Akdeniz, tarihsel, kültürel ve ekonomik yönü ile ülkemiz ve bölge ülkeleri yanında küresel emellere sahip güçler için önemli bir bölge olarak görülmektedir. Geçmişten bu güne ticaret yolları ve enerji nakil hatlarının merkezinde olan Doğu Akdeniz'in son yapılan bilimsel çalışmalarla birlikte artık bir enerji havzası olduğu da ortaya çıkmış ve önemi bir kat daha artmıştır.
Tek başına hiçbir ülkenin uzun süre bölgesel güvenliği tesis etmesinin mümkün olmadığı Doğu Akdeniz'de, bölgesel ittifak ilişkileri ve işbirliği girişimleri öne çıkmıştır. Bu kapsamda NATO, AB, AGİT, BM gibi örgütler bünyesinde, Doğu Akdeniz'de güvenliğin ve istikrarın tesisi için girişimlerde bulunulmaktadır. Söz konusu girişimler, küresel ve bölgesel etkiye sahip ülkelerin Doğu Akden iz'de bireysel etkinlik çabalarına engel olamamaktadır. Başta süper güç ABD olmak üzere bölge dışı aktörler olan Rusya Federasyonu, İngiltere, Fransa, Çin ve İtalya gibi ülkelerin askeri, ekonomik,dini, sosyal, siyasal ve tarihsel etkilerini kullanarak bölgesel nüfuz mücadelesi içerisine girdikleri görülmektedir. Küresel etkiye sahip aktörler barış ve istikrarın tesisinden yana olduklarını açıklasalar da, aktörlerin bölgesel sorunlara ve terör algısına bakış açılarının farklılıklar arz etmesi ve bölge ülkeleri ile kurmuş oldukları ilişki düzeyleri, çatışma ortamının devamlılığını sağlayan unsurlar arasında gösterilebilir.
Karmaşık ilişkiler ağı ile çevrelenmiş Doğu Akdeniz bölgesinin güvenliğinin ele alındığı çalışmada jeopolitik, ekonomik, askeri,siyasal, sosyal ve kültürel boyutları da içeren çok yönlü ve kapsayıcı bir araştırma yapılmaya özen gösterilmiştir. Kitabın amacı, Doğu Akdeniz bölgesinde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaların önündeki engeller tespit edilerek kısa, orta ve uzun vadeye yönelik çıkarımlarda bulunulabilecek vizyona katkı sağlamaktır.