Eserde;belli başlı bilgi ve belgelerin yanısıra, Akşemseddin hakkında bir bütün hâlinde tek kaynak olan Hüseyin Enisî'nin Ak- şemssedin'in hayatına dair"Menâkıb-ı Akşemseddin"i tam metin hâlinde bugünün Türkçesiyle yeralıyor. Akşemseddin'in bilinen iki mektubu vardır. Biri İstanbul'un fethi sırasında Fatih'in umutsuzluğa düştüğü sıra onu cesaretlendiren mektubudur.Diğeri ise, devlet yönetimiyle ilgilidir. Arslan Tekin, hem orijinaliyle, hem Eski Anadolu Türkçesiyle ve hem bugünün diliyle mektuptan yayınladığı gibi,şimdiye kadar yanlış bilinenleri de düzeltiyor. Akşemseddin'in İstanbul'un fethinde ne derece rol oynadığı tam belirlenememişti, kitapta, bu meseleyi de ayrıntılı biçimde işleniyor. Yine ilk defa İstanbul'un fethi ve Akşemseddin'in rolü üzerine Evliya Çelebi'nin yazdıklarına, orijinal diliyle kitapta yer veriliyor. Araştırıcıların, ünlü mana ve ilim adamının değişik cephesini değerlendirdikleri çalışmaları da eserde aynca ele alınarak, Akşemseddin, hem ilim adamı, hem mutasavvıf yönüyle çok cepheli veriliyor. "Akşemseddin Fatih Fetih",bir "övgü" kitabı değil. Arslan Tekin, hamasetin ve övgünün dışında objektif bir yaklaşımla "ne ise o" olarak hem Akşemseddin'i, hem Fatih'i, ve hem Fetih hâdisesini "Akşemseddin Fatih Fetih"te,"gerçekçi" bir dille okurlarına aktarıyor. Aynca, Hasan Ali Yücel'in1953'te Fethin 500. yılı dolayısıyla yayınladığı, Akşemseddin'in Fatih'e mektubu üzerine yorumu da tam metin hâlinde esere dahil edilmiş.