Merağa; Ortaçağ kaynaklarında Azerbaycan bölgesinde olarak bahsi geçen, IX. Yüzyılda Abbasi Halifeliğinin merkezi olduktan sonra Selçuklu ve İldenizli döneminde de önemli olmuş fakat XIII. yüzyılda İlhanlılar'ın ilk başkenti olarak siyasi ve ilmî bakımdan zirveye ulaşmış bir şehirdir. Merağa ve çevresinde meydana gelen siyasi ve askeri hadiselerden ziyade Merağa'nın ilmi, kültürel ve sosyal açıdan zengin olması önem arz etmektedir. Hülagu Han devrinde başkentte Merağa Rasathanesi'nin kurulmasıyla başlayan süreç, elçiler ve bilim insanlarının akışıyla adeta bir havuz halini almıştır.
13. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Merağa, Bizans ve Avrupa'ya ek olarak Kahire ve Bağdat gibi İslam dünyasının önemli şehirlerini de etkilemeye başlamıştır. Anadolu'da Konya, Sivas, Kastamonu, İznik ve Edirne'de kurulan Türk-İslam medreselerinde müsbet ilimlere kaynaklık eden eserlerin çoğu Merağa'da yazılmış veya Merağa ve Tebriz'de ilmî çalışmalar yapmış olan âlimlerin çalışmalarına dayanarak ortaya çıkmıştır. Gazan Han devrinin en önemli ilim merkezi olan Şenb-i Gazan'ın temelleri de Merağa'da çalışmış âlimler tarafından atılmıştır.