Dil öncelikle olgusal olanı tanımlar. Bundan sonraki aşama çalışmanın konusunu da oluşturan dil kullanıcısının bilgisi, inancı ve güveniyle önermesinin olasılığını arttırdığı veya azalttığı ifade biçimleri ile alıcıyı harekete geçirmeye yönelik söylemlerden oluşan yapılardır. Bunlar kiplik dairesi içerisinde olgusallık dışı olarak tanımlanan kullanımlardır. Kipliğin bilgiye ait (epistemik) olasılık gönderiminin ele alındığı bu kitap; 1950sonrası roman, hikâye, tiyatro türündeki edebi metinlerin incelenmesine dayanmaktadır.
Konuşurun konuşma anı içerisinde geçmişe, içinde bulunulan zamana ve geleceğe yönelik olayları nasıl idrak ettiği ve söz konusu durumla alakalı mantık, bilgi ve duygu durumunu yansıttığı bilgi kipliği alanı anlam, edim, öznellik, bağlam, işlev gibi değişkenlerin etkisiyle iletişimde farklı gönderimler sağlamaktadır. Ayrıca bilgi kipliğinde insan unsurunun varlığı anlamı belirleyici nitelik taşımaktadır. İnsanın bu özelliğinden ilk etkilenen, iletişim sağladığı ve duygu ile düşüncelerini yansıtma imkânı bulduğu dil olduğundan kültürler, yaşayışlar, beklentiler, talepler vb. değiştikçe bu durumun dildeki gönderimlere yansıyacağı gerçeği de belirginlik kazanmaktadır. Böylece bir dünyada olasılık olarak algılan bir önerme farklı bir dünyada daha kesine yakın görülerek olabilirlik kodlamasıyla karşılanabilmektedir. Bu doğrultuda söylem içinde farklı işlevleri karşılayan dilsel kullanımlar bu kitabın inceleme konusunu oluşturmuştur.