27 Mayıs 1960'ta gerçekleşen ve “60İhtilali” olarak anılan askerî darbe ile arkasından cuntacıların getirdiği Anayasa değişikliği, hem hukuk hem de demokrasi tarihimizde önemli sonuçlar doğurmuştur. 60 İhtilali’nin Türk siyasi hayatı açısından da belirleyici etkileri olmuştur. İhtilalin kudretli Albayı Alparslan Türkeş, 1963 yılında sürgünden döndüğünde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi(CKMP) saflarında siyasete atılmış ve bu partiyi yeniden örgütlemiştir. Türkeş, karizmatik bir siyasi figür ve güçlü bir ideolog olarak sahneye çıkmıştır. Alparslan Türkeş; askerî darbe sonrası dönemde Demokrat Partinin (DP) yerini alan Adalet Partisinin (AP), kötü bir kopya ve eskisiyle aynı ihmalkâr yolda olduğunu gözlemleyerek "Türk milliyetçiliği" davasının siyasette temsil edilmesi zamanının geldiğine karar vermiştir. Ülkücü Hareketin fikrî rehberi olan "Dokuz Işık Doktrini"ni ortaya atıp CKMP'ye ideolojik veçhe veren Türkeş, daha sonra CKMP’yi Milliyetçi Hareket Partisine(MHP)dönüştürmüştür.
Bayrağı "Kurucu Lider" Alparslan Türkeş’ten devralan Devlet Bahçeli de "Koruyucu Lider" olarak öne çıkmıştır. Bahçeli, Türkiye'yi MHP’nin “21. Yüzyılda Lider Ülke” hedefiyle buluşturmuştur. MHP'yi maşeri vicdanın sesi ve devletin beka teminatı hâline getiren Devlet Bahçeli, partisinin Türk siyasi hayatındaki müessir rolünü perçinlemiştir. Bahçeli, MHP’nin varlık sebebi olan “Türk Milliyetçiliği” ülküsünün toplumsal hafızaya yerleşmesini ve devlet aklına şekil vermesini sağlamıştır.