20. yüzyılın ilk çeyreğine doğru dünyanın hızla sürüklendiği Birinci Dünya Savaşı yüzyıl içinde vuku bulacak bunalımlı sürecin habercisi mahiyetindeydi. Yaklaşık dört yıl sürmüş olan savaşta, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp öncesinde ve harbin ilerleyen dönemlerinde bireysel alınmış bir karar dahi binlerin hatta milyonların hayatını dolaylı veya doğrudan etkilemiştir. Savaşın yaşandığı süreç ve sonuçlarından daha ziyade, sebepleri insanlık tarihini çok daha fazla meşgul etmiştir. Önceleri kısa süreceği, hatta bir iki haftada, en fazla bir iki ayda sonlanacağı düşünülen bu felaket sonrasında yıkıma sürüklenen imparatorlukların üstünlük mücadelesinden başka bir şey değildi.
Öncelikle Avrupa kıta sahasını içine almış olan Birinci Dünya Savaşı daha önce benzeri yaşanmamış ve hayal bile edilememiş bir savaştır. 1914-1918 yılları arasında 65 milyondan fazla kişi askere alınmıştır. Tarihi kayıtlarda, bu savaşta yaşamını yitirmiş milyonlarca insanın asla evlerine dönemedikleri belgelenmiştir. 20 milyon askerin bedenlerinde telafisi mümkün olmayan yaralar açılmıştır.