Tanzimat döneminde ilk telif romanı olan Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat (1873), Türk edebiyatının ilk roman örneği olma özelliğini taşımaktadır.
Romanın “vakâyii ve ahvâl-i beşeriyetinin birer mir’at-ı ibret-nümâsı” olması görüşündedir. Bu kurala uygun olarak oluşturulan Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat’ta geleneksel aile, yanlış eğitim, görücü usulü ile evlilik konuları ele alınmış ve bunların yanlışlığı üzerinde durulmuştur. Yazar, görücü usulü evliliğin yanlış olduğu düşüncesini romanda, Saliha Hanım’ın ağzından vermektedir. Yazar, yanlış düşüncelere karşı doğru fikirleri öne sürerek okuyucuları yönlendirmektedir.