Balkan coğrafyasına adını veren Türkler tarihin çeşitli dönemlerinde bu bölgede varlık göstermişlerdir. Osmanlı Devleti'nin hâkimiyetinin güçlü olduğu dönemlerde de çeşitli milletler ve dinlere mensup olan insanlar varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bu asırlarda Balkan coğrafyasında İslamiyet yayılırken Müslümanlık Türklerle eş algılanmıştır. Bununla beraber devletin gerilemeye başladığı süreçten ve özellikle Fransız İhtilali sonrasında yayılan milliyetçilik fikirleri Balkanlarda Türk varlığını tehdit eder boyutlara varmıştır. Bir yandan süre gelen savaşlar diğer yandan yürütülen komitacılık faaliyetleri korku, endişe yayan bir boyuta varmıştır. Özellikle Balkan Savaşları bölgede yaşayan Türkler için anlatımı çok zor olan ıstıraplı günler getirmiştir. Tüm yaşanan güçlüklere karşın Balkanlarda Türk varlığı mevcudiyetini devam ettirmektedir.
Balkan coğrafyası, Türkiye için tarihi, kültürel bağlar açısından olduğu kadar iktisadi, coğrafi ve siyasi açıdan da öncelik taşımaktadır. Yani Türkiye, Balkanların ayrılmaz bir parçasıdır.
Balkanlar Türkiye için değerlidir. Tarihi bağlar, Türkiye'de yaşayan Balkan kökenli nüfus, Balkanlar'daki Türk ve Müslüman topluluklar ve bölgenin jeopolitik konumu dolayısıyla Türkiye için oldukça önem taşımaktadır. Dolayısıyla Türkiye'nin bu durumu Balkanlardaki devletler ve halklar açısından da ayrı bir öneme haizdir. Yani Türklük ve Türkiye'nin önemi ve değeri Balkanların tarihinde göz ardı edilemez.