Türkiye, tarihinin darbeleriyle hesaplaşmaya çalışırken bir daha benzerlerinin meydana gelmemesi için kati çözümler üretmek zorunda. “Darbe”, sözcüğünün gerçek mânâsındaki kadar sarsıcı. Kimlere yönelik gerçekleşirse o topluluğu kökleriyle kavrıyor ve adeta yok ediyor. Darbenin muhatapları birkaç kuşak toparlanamıyor.
Tarihinde darbenin acılarının defalarca hissetmiş bir toplumda darbe sonrası toplumsal ve bireysel travmalarla ilgili çalışmalara pek rastlamayışımız dikkat çekicidir. bu çalışma, bir benzeri henüz yapılmadığı için yol gösterici olabilir. Bir darbeden “şair” ve “şiir” nasıl etkilenir?
12 Eylül 1980 sabahı şiir de sıkıyönetimin ufukları karartan puslu havasına teslim olur. Şairleri kadar o da mahkûm edilir. Ve şiir, geçen günlerde kendine yeni bir yatak bulmak zorunda kalır. Kimi şairler el etek çeker şiir’den kimileri başka bir şiir’e yönelir.
Elinizdeki kitap, yaygın ifadesiyle 80 darbesinin şiir’e şâir’e, okuyucu’ya ve basın’a vurduğu darbenin özümlenmesi gayretidir.