Ermeni Kilisesi ve Türkler ismiyle yayınlanan bu eserin 1997 yılındaki ilk baskısına kadar; XI. Yüzyıldan beri yakın temasta olduğumuz ve en az altıyüz yıl yanyana yaşadığımız, Türk soyundan ve kültüründen kabul ettiğimiz Gregoryen Ermeni topluluğunun Kilisesi, İnançları ve İbadetleri ile ilgili Türkçe bir eser yoktu. Bu konuda yabancı dillerde de fazla bir çalışmaya rastlanmıyordu. Bundan dolayı Ermeni Kilisesi ve Türkler isimli bu çalışma; Türk Tarihine, Türk Kültür Tarihine, Türk Siyasî Tarihine bazı katkılar sağladı, Dinler Tarihi sahasında bir boşluğu doldurdu ve yeni çalışmalar yapılmasına öncülük etti.     

Türkiye'de ve Batı'da bazı araştırmacılar/yazarlar ile okurların ifade ettiği gibi Ermeni Kilisesi ve Türkler isimli bu kitap, bir "Diyalog"a kapı açmaktadır. Bu kitabın Üçüncü Baskısı,Türkiye ve Ermenistan arasında "Diyalog" arayışlarının gündemde olduğu bir dönemde yapılmıştı. Elinizdeki Dördüncü Baskı da yine böyle bir ortamda, meselelere kalıcı çözüm arandığı bir ortamda okuyucusuyla buluşmuş oldu.

 “Türk-Ermeni Meselesi”ne çözüm arandığı bir ortamda Diyalog için inisiyatif, dışarının "talimat"ı ve yönlendirmesi ile değil, açık ve net bir şekilde bizzat Türkiye'nin elinde olmalıdır. Çünkü Türk Devleti büyük devlettir, Türk Milleti asîl bir millettir,Türk Milleti'nin tarihi hoşgörü örnekleri ile doludur, Türk Milleti'nin lügatinde "Soykırım" kelimesi yoktur ve bu kelime Türk'e yabancıdır.Türk'ün bu hoşgörüsüne Yahudiler yanında en iyi şahid de yine Ermenilerdir.Dünyadaki Ermenilerin yarısı, en az altıyüz yıl Müslüman Türklerin hâkimiyeti altında dinî ve idarî hoşgörü ortamında yaşamışlardır. Bu Gregoryen Ermeni Cemaati, Türkler tarafından “Cemaat-i Sadıka/ Millet-i Sadıka" olarak taltif edilmişlerdir. Ermeniler bugüne erimeden gelmişse ve bugün bir "Ermeni Meselesi" varsa; Türklerin himayesi ve hoşgörüsü sayesinde olduğu Ermeni kaynaklarına dayanılarak bu eserde ortaya konulmaktadır.

Gregoryen/Lusavorçagan Ermeni Hıristiyanlığı;"Türk kültürü ağırlıklı bir Hıristiyanlık" ve "Türk Hıristiyanlığı ”özelliği taşımaktadır. Çünkü Gregoryen Ermeni Kilisesi'ni kuran ve "Ermeniler"i Hıristiyanlaştıran Suren (Vaftiz adı Gregor/Kirkor) adlı bir Türk'tür. Bu kanaatin oluşmasına yol açan bilgiler, aynı etnik kökene mensup olmalarıyla ilgili görüşler, önceki inanışlarla örf ve adetler, ortak kültür unsurları, yemek geleneğinden ölüm kültürüne kadar olan benzerlikler Ermeni Kilisesi ve Türkler isimli bu eserde yeralmaktadır.