Ülkemizle,yıllardır girmeye çalıştığımız, bir türlü giremediğimiz, kapısında beklemekten yorulduğumuz Avrupa Birliği ülkelerinin ülkemizle arasındaki farklılıklara baktığımızda kişilerin kendilerine ve diğer insanlara bakış açıları, kurum ve ülke kültürlerindeki ortak yaşam anlayışları ve sistemleri olduğunu görürüz.Ülkedeki kişi, kurum ve kuruluşlar sağlıklı olur ve geleceğe sağlıklı taşınırsa bir birliğe üye olmak bir tarafın müracaatı diğer tarafların istediği zaman kabulü ile değil, üyeliğe daveti getirir. Avrupa Birliği ilişkileri beni hep üzmüştür. Ama üzülerek bu ülkelere kızmaya hakkımızın olmadığına inanıyorum.Niye biz davet edilecek durumda değiliz, hatta davet edilsek dahi halkımıza soralım belki halkımız kabul etmeyecek diyebilir durumda değiliz. Onun için niyeleri kendimize sormamız gerekir.
Ben kişi olarak ne yapabilirim diye kendime sorduğumda kişisel gelişim ve kurumların yönetimi için tecrübelerimi aktararak katkıda bulunabilirim diye düşündüm.