Sadece bedenler değil ülküler, tertemiz ve saf duygular da öldürüldü. En acısı da buydu. Umutlar, heyecanlar duygular hâlâ iyileşmeyen ağır, çok ağır yaralar aldı. Bizim kuşağımız saf vatanseverliğin meyvelerini toplamak yerine “ideoloji bezirgânlarına av oldu. Çok timsahın gözyaşlarına aldandık da gittik çoğu zaman.
Hayat devam etti ama. Dıranas’ın dediği gibi.
“Ve yüzleri duman kadar dağınık
Geçer bu sokaktan binlerce adam.”
Bu sokaktan, bu ülkeden, bu dünyadan, bu gaileden... Oysa bazı adamlar geçemediler. Bir yerlerde kaldılar; çoğu unutuldu onların.
Biz ise yaşıyoruz, işte böyle!