Halkta yaşayan kültürün şuurunda olmak, onu tefsir etmek, bu edebiyattaki halk realizmini görmek, halk edebiyatının gerçek değerini ve manasını anlamak, bugünü manalandırmak için son derece zaruridir.
Bu anlayışla ele aldığımız çalışmamız, sözlü kültürden yazılı kültüre dönüşüm aşamasında basma tekniği ile vücut bulmuş bir eserdir.Sözlü gelenekte uzun yıllar boyunca anlatılmış, daha sonra yazıya geçirilmiştir. Roman karmaşık yapısının temel ögesi olan bu hikâyeler çekirdeğinden bir aşk olsa da gerçekçi bir dünya görüşüne doğru yeni bir dünya görüşünün, yeni bir insanlık anlayışının, sözlü gelenekler yazılı anlatıma doğru gelişen bir çizginin ara malzemesi olan Realist Halk Hikâyelerinden Tayyar zade Hikâyesi ile Hançerli Hanım Hikâyesi’nin 19. yüzyılda vakadan kahramana geçişin hazırlık aşamasını teşkil edecektir.