Dinler arası ilişkiler ve özellikle Hıristiyan-Müslüman diyaloğu konusunda bütün dünyada yaşanan gelişmelerde olduğu gibi Türkiye’deki gelişmeleri de uluslararası stratejilerden bağımsız gelişmeler olarak düşünemeyiz.
Ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan globalleşen dünyada dini açıdan da daha yakın temasların olması kaçınılmazdır. Katolik Kilisesi’nin ileriyi görerek önce Yahudilerle daha sonrada diğer bütün din mensuplarıyla kurmak istediği diyalogla, globalleşen dünyada her alanda daha yakın ilişkilere giren çeşitli kültürlere mensup toplumları yakından tanıma ve misyon anlayışını günümüz şartlarına uygun hale getirmeye çalıştığı bilinmektedir.