Benim; kültür ve tarih zengini güzel Ada’m, senin bu çağlar ve medeniyetler zenginliğinin değerini bilerek, hak ettiğin
şekilde geleceğe taşınmanı sağlamak en büyük vazifemiz. Farklı kültürlerin gelip geçtiği, iz bıraktığı adamızda bu kültürel zenginliğin
fark edilmez, hatta gelecek nesillere öğretilmez ve sevdirilmezse eğer, ülkemizin geleceği tehlike altındadır diyebiliriz.
‘‘Kıbrıs Kapıları’’, bu zengin tarihin derin ve önemli izlerini taşımaktadır. Bu gerçeği, Kapılar Bölümü’nü okur ve albümümüzü
incelerken fark edeceksiniz. Shakespeare’in oyununa ilham olan Othello Kalesi’nin günümüze kadar gelmiş olması
hem çok önemli bir kültürel değer hem de çok heyecan verici. Dilekkaya’da (Aya) bir kahvehanenin kapısı başında Arapça
yazılmış olan “yaşasın Mustafa Kemal Paşa” yazısı da kültürel varsıllığımızın önemli bir değeridir, bir başka kapıda yer alan
ve Ada’daki Türklerin varlık izini gösteren yıldızımız da ve yine dinimizin İslâm olduğuna dikkat çeken Kur’an-ı Kerim’den
bir ayet alıntısı da… İşte tarihsel geçmişimiz, işte bizim olan, kökleri derinlerden beslenen, somut ve soyut kültürel mirasımız.
Aynı şekilde Kıbrıs sandıkları, bir başka kültürel zenginliğimiz. Yeni bir sandık bulduğumuz zaman; ‘‘desenleri, oymacılığı,
işçiliği nasıl, acaba hangi bölgeye ait?’’ diye çokça heyecanlanıyor, mutlu oluyorduk. Diyebilirim ki, Fisni Veli’yi ve sandıklarını
keşfetmek ise bizim bu çalışmamızın en heyecanlı yanını oluşturdu. Bir Kıbrıslı Türk sandık ustasının bu kadar başarılı
olması ve adını adada duyurması, bizim için gurur vericiydi. Tespit edebildiğimiz kadarıyla Veli Usta’nın Kuzey Kıbrıs’ta iki
adet sandığı var ve bu sandıklar devletimize ait depo ve müzede bulunmaktadır. Çok yakında açmaya çalıştığımız yeni müzede
yer almak suretiyle ziyaretçilerimizin ilgisine sunulacaktır.
Cumhurbaşkanlığı kültür yayınlarının ikincisi olan bu kitap üzerinde çalışırken; örneği yok kültürel bir üretimin görsel
ve yazınsallığı içerisinde olmak, adım adım her safhasında yer almak ve bu süreç boyunca birçok şaşırtıcı, hayretten hayrete
dönüştüren kapı ve sandık görmek, yeni bilgiler edinmek benim için paha biçilemez bir deneyim oldu. Kıbrıs kapı ve sandıkları
üzerine odaklanan bu çalışmamız, ülkemizdeki kültürel mirasımızın önemli bir kısmını teşkil ederken, aynı zamanda,
kapılar ve sandıklar üzerine ilk olacak arşiv niteliğinde bir çalışmadır. Bu kitabımızla birlikte; mümkün olan en kısa zamanda
açmayı hedeflediğimiz ‘‘Kıbrıs Kapı ve Sandıklar Müzesi’’ne de önemli boyutta bilgi ve envanter kazandırdığımız, yadsınmaz
bir gerçektir. Bu çalışmamızda bize katkı sağlayanlara, bilgi ve birikimlerini bizimle paylaşanlara, sahip oldukları sandıklarının
fotoğraflarını çekmemize izin verenlere, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Emine Emel’e ve tüm emek verenlere teşekkürü
bir borç bilirim. Bu Ada coğrafyası üzerinde yaşam süren bir insan olarak, somut ve soyut kültürel mirasımızın dünya
döndükçe parlayarak, gerçek değerini bulmasını ve yaşatılmasını dilerim.