Boğazlarımız, bilindiği üzere İstanbul'un fethinden beri “Türk Boğazları” olarak anılır. Ebediyete kadar da Türk Boğazları olarak kalacaktır. Tarihi süreçte güç dengelerini yüzyıllar boyu Boğazlarımız değiştirmiştir. Her dönemin güçlü devletleri hatta hiç ortada görünmeyen gizli otoriteleri Boğazlarımızı göz hapsine almışlardır.
Tarihi süreç içerisinde Boğazlarımız çok büyük bir öneme sahiptir. Zira Boğazlarımız siyasi, askeri ve ticari açıdan dünyada bir benzeri olmayan stratejik bir kavşakta yer alır. Sadece bu konumu dahi medeniyet tarihinde, Boğazlarımızı milletlerarası kapışma ve savaşmanın merkezi kılmıştır. Çünkü her güçlü devlet bu cazibe kuşağına sahip olmak istemiştir.
Sorun şudur: aynı sıkıntılı süreç günümüzde artarak etkisini sürdürmektedir. Bugün için, kullanılan dilin rengi değişmiştir. “Tarihsel süreç”, “yüksek teknolojik silahlar”, “karasuları”, “sıcak denizler” gibi bahanelerin tümü yerine;“ekonomi, ticaret, siyaset,” “daha fazla demokrasi”, gibi global ninnilerin belasıyla Boğazlarımızdaki hakimiyet kısıtlanmaktadır.