Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dargelmeyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.Here ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gökkubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında,bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâfecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.